Petrol ve Doğalgaz Arama Orman İzin Dosyalarının Hazırlanması, Takibi ve Sonuçlandırılması
Doğalgaz Nedir?
Bileşimi;
Bir petrol türevi olan doğal gaz, yer kabuğunun içindeki fosil kaynaklı bir çeşit yanıcı gaz karışımıdır. Metan gazı (CH4), etan (C2H6), propan (C3H8) ve bütan (C4H10) gazlarından oluşur. İçeriğinde az miktarda karbondioksit (CO2), azot (N2), helyum(He) ve hidrojen sülfür (H2S) de bulunur.
Doğalgazın Doğada Bulunuşu
Doğalgazı oluşturan hidrokarbon bileşikleri, yeraltındaki petrolün de bileşenleridir. Gaz, yeraltında yalnız başına veya petrol ile birlikte bulunabilir. Petrol gibi doğalgaz da kayaçların mikroskobik gözeneklerinde bulunur ve kayaç içerisinde akarak üretim kuyularına ulaşır.
Tarihte Doğalgaz
Tarihsel kaynaklar doğalgazın ilk kez M.Ö.900’lerde Çin’de kullanıldığını göstermektedir. Doğalgazın yaygın kullanımına 1790 yılında İngiltere’de başlanmıştır. Boru hattı taşımacılığıyla birlikte 1920’lerde artan doğalgaz kullanımı, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızla artmıştır.
Enerji sektöründe ilk kez ABD’de kullanılmaya başlanan doğalgazın dünya enerji tüketimindeki payı 1950’li yıllarda %10’u geçmemekteydi. Geçmişte petrol üretimi esnasında ortaya çıkan yararsız bir atık olarak görülen ve üretim tesislerinde yakılarak uzaklaştırılan doğalgaz, günümüzde stratejik bir enerji kaynağı olarak sıklıkla evlerde ve endüstride kullanılmaktadır.
Petrol Nedir?
Kelime Kökeni ve Bileşimi; Latince petro (taş) ve oleum (yağ) kelimelerinden oluşan petrol kelimesi taşyağı anlamına gelmektedir. Petrol, hidrojen ve karbondan oluşan, içerisinde az miktarda nitrojen, oksijen ve kükürt bulunan bir bileşimdir; yalın bir formülü yoktur.
Rafine edilmemiş sıvı haldeki petrole ham petrol, gaz halindeki petrole doğalgaz, yarı katı ve katı halde bulunan ve ağır hidrokarbon ve katrandan oluşan petrole ise özelliklerine ve yöresel kullanımlarına bağlı olarak asfalt, zift, katran ve benzeri isimler verilir. Ham petrol ve doğalgazın ana bileşenleri hidrojen ve karbon olduğu için hidrokarbon olarak da isimlendirilirler.
Ham petrol, sıvı hidrokarbonlarla değişen oranlarda çözünmüş gaz, katran ve katkı maddelerinden oluşur. Hafif (yüksek graviteli) petrol açık kahverengi, sarı veya yeşil renkli; ağır (düşük graviteli) petrol ise koyu kahverengi veya siyah renklidirler. Yüksek graviteli petrolün rafinajından çoğunlukla benzin, gazyağı ve motorin gibi hafif ve beyaz ürünler; düşük graviteli petrolün rafinajından ise fuel-oil ve asfalt gibi ağır ve siyah ürünler elde edilir.
Petrolün Oluşumu
Tüm doğal hidrokarbonlar, organiklerin bozunmasından türemiştir. Milyonlarca yıl öncesinde akarsu ve rüzgârlar o zamanın havzalarına kum, çakıl, çamur ve çeşitli iyonlar taşımış, taşınan malzemeler su diplerinde tabakalar halinde gittikçe kalınlaşan çökelleri oluşturmuştur. Bu ortamlarda yaşayan ve ölen canlıların kalıntıları da çökelen bu malzemeye karışmıştır. Altta kalan tabakalar, üzerlerine çökelen yeni tabakaların sebep olduğu büyük basınç altında sertleşerek sedimanter kayalar haline dönüşmüştür.
Bu arada çamurlara karışan canlı kalıntılarının içerdiği karmaşık hidrojen ve karbon molekülleri, zaman içerisinde ısı ve basınç tesiriyle parçalanarak hidrokarbonları oluşturmuştur. Bu nedenden dolayı ham petrol ve doğalgaz, kömürle birlikte fosil yakıtlar olarak bilinir.
Petrolün Doğada Bulunuşu
Petrol ve deniz suyu, sıkışan çökeller içerisinden damlacıklar halinde sızarak birikebileceği boşluklar aramış ve bu boşlukların bulunduğu daha gözenekli kayalara doğru hareket etmiştir. Petrolün oluştuğu yüksek oranda organik malzeme içeren ana kaya içinden sıkışarak daha gözenekli kayalara göç etmesine birincil göç denir.
Daha sonra petrol, göç etmiş olduğu bu yeni gözenekli kaya içerisinde sudan hafif olması sebebiyle su ve diğer basınçlarla yanlara ve yukarıya doğru hareket eder. Gözenekli (rezervuar – hazne) kaya içerisindeki bu göçe ikincil göç denir. Bu şekilde bir kısım petrol, yol bulup yeryüzüne ve deniz diplerine sızarken, diğer bir kısım da petrol kapanı olarak isimlendirilen bazı yeraltı yapılarında birikir; hazne kayanın çatlak, yarık ve gözenekleri içerisinde milyonlarca yıl saklı kalır. Oluşan petrolün kaybı anlamına gelen bu sızıntıların olmaması, yani petrolün hazne kaya içerisinde kapanlanabilmesi için geçirimsiz bir tabakaya (örtü kaya) gereksinim vardır. Petrolün içinde toplandığı kapanlar, tektonik olaylar sonucunda ya da stratigrafik (tabakalaşma) olaylar sonucunda oluşur.
Petrolün Aranması
Petrol aramalarında uzmanların amacı, petrol kapanlarının tespitidir. Bu nedenle petrol aramaları, öncelikle bir jeoloji sorunudur ve özel bilgi ve teknik gerektirir. Yeraltındaki petrolün varlığını doğrudan gösteren hiçbir yöntem yoktur.
Petrol aramacılığında ilk evre, hidrokarbonların mevcut olabileceği jeolojik açıdan uygun yerleri tespit etmektir. Bu aşamada havadan ve uzaydan çekilmiş fotoğraflardan yararlanılır. Petrol aranacak yörenin öncelikle sedimanter kayalardan oluşması gerekmektedir. Ayrıca;
- Petrol oluşturmuş olması muhtemel ana kaya,
- Oluşan petrolün içinde birikebileceği hazne kaya,
- Hazne kayanın içinde petrolü kapanlayıp kaybolmasını önleyecek örtü kaya,
- Bölgedeki kaya çeşitlerinin yayılışları, konumları ve jeolojik yaşları,
- Yerkabuğundaki kıvrım ve kırıkların oluşturduğu yapısal şekiller,
- Kayaların çökelme ortamları detaylı bir şekilde araştırılmalıdır.
Petrol ve doğalgaz sahalarının bulunması için öncelikle jeolojik etütler yapılır. Yerkabuğunun çeşitli fiziksel özelliklerini ölçmek için sismik, gravite, manyetik ve rezistivite gibi jeofizik etütler izler. Yeraltındaki hidrokarbon birikintilerini bulmak için en çok kullanılan yöntem olan sismik, suni bir kaynaktan yeraltına gönderilen ses dalgalarının çeşitli kayalardan yansıyarak yeryüzüne dönmesi ve jeofon adı verilen aletlerle kaydedilmesidir. Bu kayıtlar, bilgisayar programlarında işlenerek yorumlanır ve muhtemel petrol birikintilerinin yerleri tespit edilir. Ancak yeraltındaki bir petrol ve doğalgaz rezervuarının mevcudiyeti yalnızca kuyu açarak, üretim yaparak belirlenebilir.
- Yeni bir petrol sahası bulma ümidiyle açılan ilk kuyuya arama kuyusu;
- Petrol veya doğalgaz bulunan kuyuya keşif kuyusu;
- Petrol veya doğalgaz bulunmayan kuyuya kuru kuyu;
- Sadece su alınan kuyuya sulu kuyu;
- Keşif kuyusundan sonra aynı rezervuar üzerinde keşfi teyit etmek ve sahanın büyüklüğünü belirlemek amacıyla açılan kuyuya tespit kuyusu;
- Petrollü alanın büyüklüğü ve üretilebilir petrol miktarı saptandıktan sonra bu petrolü yeryüzüne çıkarmak için açılan kuyulara da geliştirme kuyusu veya üretim kuyusu denir.
BAŞVURUDA İSTENEN BELGELER
1- Dilekçe(şirket ise imza sirküsü, yetki belgesi ve vekâletname)
2- AR,İR,1a gurubu ruhsatlar, Hammadde üretim belgesi, define ve petrol arama ruhsatı (2’si noter onaylı 4 suret)
3- 2. grup kalker izinlerinde Valilik Komisyon kararı eklenecektir.
4- Üzerinde hassas yerlere mesafeyi gösterir 1/25000 ölçekli koordinatlı renkli memleket haritası,
5- 1/5000 veya 1/10000 ölçekli koordinatlı Orman kadastro haritası ve 1/25000 ölçekli renkli meşcere haritası (Serbest Orman Mühendisi tarafından hazırlanmış ve Odasınca onaylanmış olacaktır.)
6- Harita üzerinde ölçeğine uygun saat yönünde koordinat listesi (3 ve 6 derecelik saat yönünde ) ve alanlar cetveli ile belirlenmiş 1/1000 veya 1/2000 ölçekli koordinatlı detay harita ve vaziyet planı.( Haritalarda varsa eski izin sahalarının ve bağlantı yollarının ve ruhsat sınırları ile varsa işletme izin sınırlarının, ÇED sınırının gösterilmesi)
7- Poligonlar ,Ölçü Kanavası ve alan hesabı
8- Varsa ÇED belgenin eklenmesi
9- Rehabilitasyon projesi, ENH Projesi ve şantiye için avam projesi.
10- Haritalar, vaziyet planı ve projeler NCZ ortamında sayısal CD ile birlikte,
11- Tüm belgeler 4 takım halinde verilecektir.